Writer, Photographer, Journalist

Dönüşen Toplum, Tarih Bilinci; On Dördüncü Yazı

Değerli İzleyici,

Kulu söyleşilerine bakarak, sözcüklerin teknik ayrışımı ile Kulu’ya nasıl yaklaşabiliriz? Örnekse sözlü tarih verisi olarak Mehmet Ali Baran (1921-2008) söyleşisi nasıl bir araştırma tabanı oluşturur ve elimizdeki görselleri izleyerek Kulu’yu algılama açısından ne tür bulgulara varabiliriz?

Yazısız bir toplumda “Kulu ve Tarih” diye nesnel bir konu olacaksa, Mehmet Ali Baran ile yaptığım söyleşi analitik açıdan da güvenilir bir başlangıç noktasıdır. Ben bu çıkış noktasına sadık kalarak Kulu’ya yaklaşmayı deneyeceğim, diye not düştüm bir önceki yazıda.

Buradan yola çıkarak kullanılan dil açısından değerlendirebiliriz söyleşileri, salt folklorik değil, töresel ve törensel ögeler yüklenen yaşam kesitleriyle ilişkin, giyim/kuşam verilerine bakabiliriz; büyük aile, anne, baba, çocuk ilişkilerine yaklaşabiliriz. Eğitim, öğrenim alanındaki seçmeler de ölçüt olabilir.

Aile ile ilgili veriler bir yanda dursun derseniz, yerleşim alanı, köy/kent ilçe açısından sonuçlara bakabiliriz. M. Ali Baran ve Ahmet Baran’ın Konya’da 1934 yılında devam ettikleri okulda sınıf öğretmeni bayan ve sınıf arkadaşları ile olan toplu görsellik var. Toplumsal dinamiklerdeki değişim hızına kapsamlı hazırlık ve yeni düzen için törensel bir görselliktir bu.

Buna yaklaşalım biraz! 1921 doğumlu olduğunu söyleyen Mehmet Ali Baran’ın, ilkin, bireylik tarihine bakalım. İlkokul beşinci sınıftan başlayarak, fotoğrafta görülen Mehmet Ali Baran otuzlu yıllarda Konya lisesinde onuncu sınıfa dek okumuş.

Öğretmenin ve öğrencilerin giyim kuşamı ve Mehmet Ali Baran’ın aldığı öğrenim, okulun konumunu daha özü aile büyüğü bir otorite olarak baba Derviş Abidin Bey’in böyle bir okul seçimini de anlamlandıracak ve tanımlayacak durumdadır.

Bu konuyu sürdüreceğim

Not; Konya Ortaokulu 1934; Öğretmenin elini tutan çocuk Mehmet Ali Baran, kardeşi Ahmet Baran aynı sırada en uçta duruyor.

Leave a Reply