Ölümsüzlük! Sanat ve ölümsüzlük…
İnsanlık ölümsüzlük peşinde düş görüyor.
Bundan olacak, ölümsüz sözü çıkar karşımıza kimi olaylar ya da kimilerinin dünyasal varlıkları için.
Bu konu çok su götürür evet.
Fakat ölümsüz olan nedir?
Birlikte düşünelim.
Değerli İzleyici,
Siyaset, sanat, kişileri olduğu gibi, inanç ve din açısından kimi durumları, olguları toplumlara onaylatan ve toplumları yönlendiren kişiler de ölümsüzlük zırhı ile donatılır.
Örnekse İsa/Jesus ve Buddha bunlardandır.
İnanç ve din açısından ölümsüzlük konusu her yerde vardır.
Tartışılmaz bir olgudur bu.
Kaldı ki inanç tartışma konusu oluyorsa, orada yaşam alanları da tartışılıyor demektir.
İster Jesus, ister Buddha.. bu mavi gezegenin sonuna dek bazı insanlar için ölümsüzlükleriyle insanlığın bellek dağarında yaşayacaklar.
Belki, insanlık başka gezegenlere de taşıyacak, götürecektir onların ölümsüzlüklerini.
Öte yandan, ölümsüz sözü sanat cephesinde çok az kişi için kullanılır.
Ergiyen süre, akıp geçen yüzyıllar bir dönem ışıltı saçan kimi sanat okulları da müzelik konuma ulaşır.
Sanat okulları bir yanlarıyla, ‘talep arz’ yasalarına göre şekillenir ve sürer…
..moda dalgalarına göre ilerler ya da bir süre için sahneden iner ve belki geçici olarak bellek siler.
Bu okullar yenilik adı ile yerlerini başka akımlara bırakırlar.
Genel açıdan sanat, akarsu yatakları gibi, böyle bir diyalektik gerçeklik yatağında, akar gider.
Su kaynakları kuruyunca, su tükenince ırmak adı alan olgu da yok olur.
Sanat da böyledir! Işıltılı sanat okullarının en önde gelenleri de tek tek tozlu müze depolarında yer bulur gün gelince.
Fakat sönmeyen ışıltılarıyla kimi sanat eserleri dünya durdukça yaşayacak.
Onlara ölümsüz demek nasıl olur?
Ayrıca siyaset adamlarının sanatla barışık olmayışları da bu açıdan düşünülebilir mi?
Sanatın ölümsüzlük sırrı, gizi nedeniyle mi, siyasetçi bunun için mi sanatçıya karşı durur?
Sanat nedir ve sanatın ölümsüzlüğü olur mu diye tartışılır!
Ölümsüzlük tanrılara özgüdür, diyenler de vardır.
Ne eksik ne fazla, orta bir yol; sanatın ölümsüzlüğü mavi gezegenin ve insanoğlunun ölümsüzlük sınırları kadardır.
Sevgi, içtenlik…
Tekin SonMez, 27 Şubat 2011, Stockholm
Fotoğraf; kendi objektifinden Tekin SonMez, Benaras adlı romanı yazarken, 1995 Hindistan, Tamil Nadu.