Writer, Photographer, Journalist

Archive for February, 2011

Gılgamış da beş bin yıl önce ölümsüzlük peşinden koştu. Immortality and art! Ölümsüzlük ve sanat! Why art is immortal?

Gılgamış da beş bin yıl önce ölümsüzlük peşinden koştu. Immortality and art! Ölümsüzlük ve sanat! Why art is immortal?

Ölümsüzlük! Sanat ve ölümsüzlük… Sanat neden ölümsüzdür? İnsanlık ölümsüzlük peşinde düş görüyor. Bundan olacak, ölümsüz sözü çıkar karşımıza kimi olaylar ya da kimilerinin dünyasal varlıkları için. Bu konu çok su götürür evet. Fakat ölümsüz olan nedir? Birlikte düşünelim. Değerli İzleyici, Siyaset, sanat, kişileri olduğu gibi, inanç ve din açısından kimi durumları, olguları toplumlara onaylatan ve […]


Adana, Osmaniye, Kozan, İnce Memed romanının memleketi.. kent ve insan olay sarmalında bir roman konusu, ilk asker cerrah hanım Sayın Üner Erden…

Adana, Osmaniye, Kozan, İnce Memed romanının memleketi.. kent ve insan olay sarmalında bir roman konusu, ilk asker cerrah hanım Sayın Üner Erden...

Sağ köşede bir fotoğraf var. Kıvırcık dalgalı saçlarıyla omzunun üzerinden bakıyor. Size baktığını sanacaksınız! Değil çok uzaklara, ötelere bakıyor. Geleceğe bakıyor daha doğrusu ve geleceğin ne olduğunu biliyormuş gibi gülümseyerek üstelik. Bir kahin okumuş geleceğini de, öyle özgüvenle duruşunu izliyorsunuz. Fotoğraf canlanıp konuşuyor. Diyor ki; ‘Bizim çocukluğumuz çok mutlu geçti’. Onun gülümseyişini şimdi daha iyi […]


Stockholm, metropoliten Başkent. Stockholm salt bu değil! Bilim / kültür dünyası için gözde Nobel Ödülleri kenti. Kitaplar kenti… Fakat Gazete okur sayısı düşüyor. ‘Den samlade upplagan för svenska dagstidningar backade med 3,6 procent under 2010.’

Stockholm, metropoliten Başkent. Stockholm salt bu değil! Bilim / kültür dünyası için gözde Nobel Ödülleri kenti. Kitaplar kenti... Fakat Gazete okur sayısı düşüyor. 'Den samlade upplagan för svenska dagstidningar backade med 3,6 procent under 2010.'

Stockholm salt bu değil! Bilim, kültür dünyası için gözde Nobel Ödülleri kenti. Kitaplar kenti… Birkaç klm’lik, dünyanın en uzun kitap sergisi buradadır. Dünya ve nüfus oranlarına göre öteki kentler; en çok kitap.. bu kentin yüreğinde zenit marka bir saat gibi ömür sayacını aşarak yaşar evet. Stockholm bu kentin adı. Yüzde yüz okur yazar oranıyla dinamik […]


Zorn dünya müzelerinde… 150 yıl önce yoksul bir köy çevresinde babasız doğdu, ninesinin yanında büyüdü.. renk ve ışık büyücüsü.. etkili bir öykü…

Zorn dünya müzelerinde... 150 yıl önce yoksul bir köy çevresinde babasız doğdu, ninesinin yanında büyüdü.. renk ve ışık büyücüsü.. etkili bir öykü...

Anders Zorn’un yaşamı yoksul doğan bir oğlanın klasik bir masalı gibidir. Çok çalıştı, ün ve onur kazandı. Sonunda dünyada sayılı, saygın bir ressam oldu. Yüz elli yıl sonra, bugün sanatıyla yaşıyor. Onur ve zenginlikle evine, yurduna, köyüne galip bir insan olarak döndü. Başarılı bir sanatçı olarak geçmişinden fazla söz etmedi. Kişisel arkaplanının örneğin babasını, bir […]


Henrik von Düben, Johan Kaspar Kröcker, J C Jacobsen ve Carl Jacobsen, Fritz Dölling (1824 – 1903) ve Carl Gustaf Simonsson, Johann Hartmann (1830-1874), Franz Heis (1838 – 1898) ve Johann Kalb gibi, Almanya’dan yüzyılın ortalarında İsveç’e işçi, ya ustabaşı olarak gelmiş ve bu ülkede iş sahibi olmuş Almanlar.. İsveç ticaret ve endüstri tarihine katkıları oldu ve o döneme göre İsveçli milyonerler oldular. Ressam Zorn’u dünya sahnesine çıkaran faktörlerden birisi…

Henrik von Düben, Johan Kaspar Kröcker, J C Jacobsen ve Carl Jacobsen, Fritz Dölling (1824 – 1903) ve Carl Gustaf Simonsson, Johann Hartmann (1830-1874), Franz Heis (1838 – 1898) ve Johann Kalb gibi, Almanya’dan yüzyılın ortalarında İsveç’e işçi, ya ustabaşı olarak gelmiş ve bu ülkede iş sahibi olmuş Almanlar.. İsveç ticaret ve endüstri tarihine katkıları oldu ve o döneme göre İsveçli milyonerler oldular. Ressam Zorn’u dünya sahnesine çıkaran faktörlerden birisi...

Anders Zorn, 18 Şubat 1860’da Mora/İsveç, Dalarna bölgesinde 150 yıl önce basit fakat yoksul olmayan bir köyde doğdu. Siljan akarsuyu çevresindeki kırsal insanları gibi doğa yaşam koşullarında büyüdü. Yıldız bir sanatçı söz konusu ise, onu birbirine koşut iki ayrı düzlemde izleyebiliriz. İlkin bir ressamın, arkaplanla, yaşamla varsıllaşması için fiziki çevre.. çoğrafya, doğa, kent, ülke gibi […]


Guatemala’da renk panayırının izinde ve Todos Sandos… Çivitsi bir gökyüzünde kızılcık bir fiesta var sanırsınız. Burada herşey çocukluk rüyalarınızdaki civcivli renk karnavalıdır.

Guatemala'da renk panayırının izinde ve Todos Sandos... Çivitsi bir gökyüzünde kızılcık bir fiesta var sanırsınız. Burada herşey çocukluk rüyalarınızdaki civcivli renk karnavalıdır.

Dağ doruğu Todos Santos, antropolojik bir müze çağrışımı verir. Sıklamen geçişli kırmızılar… Alev alev kızıllık ve mavi tonlarının yanı sıra beyaz, siyah ve yeşil de unutulmamış. Hayır turkuaz yok. Çivitsi bir gökyüzünde kızılcık bir fiesta var sanırsınız. İşte bu renk panayırı, binlerce yıl öncesini sergileyen desenler karnavalıdır. Size özgü, sizin olan renk totemine yaklaşmayı deneyeceğiz […]


Guatemala’da renk panayırının izinde ve tanrıların terasları.. Todos Sandos… Çivitsi bir gökyüzünde kızılcık bir fiesta var sanırsınız…

Guatemala'da renk panayırının izinde ve tanrıların terasları.. Todos Sandos... Çivitsi bir gökyüzünde kızılcık bir fiesta var sanırsınız...

Dağ doruğu Todos Santos, antropolojik bir müze çağrışımı verir. Sıklamen geçişli kırmızılar… Alev alev kızıllık ve mavi tonlarının yanı sıra beyaz, siyah ve yeşil de unutulmamış. Hayır turkuaz yok. Çivitsi bir gökyüzünde kızılcık bir fiesta var sanırsınız. İşte bu renk panayırı, binlerce yıl öncesini sergileyen desenler karnavalıdır. Size özgü, sizin olan renk totemine yaklaşmayı deneyeceğiz […]


Kars Platosu dedik, William Shakespeare adlı piyes yazarı, Romeo ve Juliet diye bir eser çıkardı karşımıza… Kağıttan şatolar, kartondan kuleler, buzdan bir kale kenti Bardız tarihi diye yola çıktık! Bir demirkır atlı karşımıza çıktı. İyi de bu demirkır atlı dururken, biz, Bardız Tarihi’ni, Shakespeare piyeslerinden mi öğreneceğiz?

Kars Platosu dedik, William Shakespeare adlı piyes yazarı, Romeo ve Juliet diye bir eser çıkardı karşımıza... Kağıttan şatolar, kartondan kuleler, buzdan bir kale kenti Bardız tarihi diye yola çıktık! Bir demirkır atlı karşımıza çıktı. İyi de bu demirkır atlı dururken, biz, Bardız Tarihi’ni, Shakespeare piyeslerinden mi öğreneceğiz?

Bardız tarihi yazmaya kalkışmak cesaret ister! Cahil, cesur olur diye bir söz de var! Gerçek mi? Kimilerine göre çok, çok kolay! Cesaret , köşedeki fotoğratı tanımak değil. Onun duygularını anlama çabası ister. Kimdir bu? Neden ata binmiş? Neden o cazibeli görüntüyü vermiş? Kız kaçırmaya giden bir atlı mı? Okula gitmek için at binen bir ağa […]


Brezilya’dan hem de samba yapa yapa Stockholm’e ulaşan bir karpuz öyküsüdür bu. Karpuz için kusursuz yaşam, kusursuz bir şiir gibi akıp gidiyor, bu eksi on beş derece soğukta…

Brezilya’dan hem de samba yapa yapa Stockholm’e ulaşan bir karpuz öyküsüdür bu. Karpuz için kusursuz yaşam, kusursuz bir şiir gibi akıp gidiyor, bu eksi on beş derece soğukta...

Vattenmelonen är det. Bir karpuz! This is a watermelon. Det är en vattenmelon. Bugün 14 Şubat  2011,  yer Stockholm. Aşıklar günü, ya da sevgililer günü. Sevgililer günü gittikçe yaygınlaşan ve kitleselleşen günlerden birisidir. Yaşam gelip geçerken ayrıntılarla yiten pek çok şey olur. Böyle günler anımsatır da… Tadını alamayıp, ayırdına varamadığımız anlar sayısızdır. Değerli İzleyici, İşte […]


Bedrettin Cömert’ten mektup, yetmişli ilk yıllar ve Yansıma Dergis’nde ilk sayıları ile yazan kuşak hemen hemen tümü aramızdan ayrıldılar… Geride mektuplar kaldı. Mektuplar en güvenilir kaynaklardır.

Bedrettin Cömert'ten mektup, yetmişli ilk yıllar ve Yansıma Dergis'nde ilk sayıları ile yazan kuşak hemen hemen tümü aramızdan ayrıldılar... Geride mektuplar kaldı. Mektuplar en güvenilir kaynaklardır.

Yansıma Dergisi gibi bir blog ile yola çıkıyorsunuz. Nasıl bir yazım türü sizi bekliyor? Deneme, anı ya da belgeye dayalı inceleme araştırma yazım türleri var. Elinizde sınırlı seçenek var yine de. Bu seçeneklerden birisi belgelerdir. Yazınsal metni belgelere yaslandırmak olasıdır. Öteki seçenek ise bellek dağarında kalanlar olur. Bunlar anı türü kulvarına girer. Öznellik ağır basar […]


Arjantin ve Buenos Aires, Tango’yu ve nüfus hareketleri tarihini, göçmenliğin tarihini anlatır veTango ise ‘Sevgililer Günü’ nü anımsatır…

Arjantin ve Buenos Aires, Tango'yu ve nüfus hareketleri tarihini, göçmenliğin tarihini anlatır veTango ise 'Sevgililer Günü' nü anımsatır...

Arjantin Avrupalı nüfus hareketleri ile şekillendi…. Göçmenler tarafından yaratılan çok kozmopolit bir ülkedir Arjantin. Arjantin, salt Arjantin değildir! Bir başkent var, bir de tongo bu ülkede… Buenos Aires hem başkent hem de Tango’nun kalbidir. Buenos Aires,(Bakire Meryem’den) ‘İyi Rüzgarlar’ anlamındadır. Buenos Aires’de hayat sadece futbol değil daha çok Tango’dur. Esta bien, iyi mi? Bueno, iyi. […]


Ankara, 1945, erken 1950’ler ve Kars Platosu’nda başlayan ve Ankara’yı mekan kılan Cemal Bey Efsanesi’ne giriş… Cemal Bey Efsanesi yeni doğan Başkent üzerinde yükseliyor. Erken Anadolu uygarlıkları kapsamında Hitit/Hatti yükseliş dönemini şatafatla yaşayan arkaik köklü bir Başkent Hattuşaş ile çağdaş, karındaş bir Angaru.

Ankara, 1945, erken 1950'ler ve Kars Platosu'nda başlayan ve Ankara'yı mekan kılan Cemal Bey Efsanesi'ne giriş... Cemal Bey Efsanesi yeni doğan Başkent üzerinde yükseliyor. Erken Anadolu uygarlıkları kapsamında Hitit/Hatti yükseliş dönemini şatafatla yaşayan arkaik köklü bir Başkent Hattuşaş ile çağdaş, karındaş bir Angaru.

Kars Platosu, Sarıkamış, Ankara… Bu eksen üzerinde iz süreceğiz yine. Önümüzde iki düz koşu kulvarı var. Birbirlerine paralel işleyen ikili bunlar. Daha sonra dönemeçli koşular olacak. Kars Pllatosu gerçeği… Nüfus hareketleri ve yeni doğan bir Başkent. Cemal Bey Efsanesi Başkent üzerinde yükseliyor. Açık bir roman sayfalarında dalgalar halinde görüyoruz onu. Ankara, bugünkü haber yazı, denizin […]


Ankara romanına giriş… Erken sıçrama gerektiren bir yüksek atlama kulvarı ve ön taraf açık koşun, koşun… Seksen yıla sığdırılmış bir insan ömründen nasıl söz edebiliriz?

Ankara romanına giriş... Erken sıçrama gerektiren bir yüksek atlama kulvarı ve ön taraf açık koşun, koşun... Seksen yıla sığdırılmış bir insan ömründen nasıl söz edebiliriz?

Ankara romanı nasıl yazılır? Herhangi bir Ankara romanı evet. Seksen yıla sığdırılmış bir insan ömründen nasıl söz edebiliriz? Böyle yalın bir soru var! Bu kişi kimdir? Yine yalın bir soru yanıt geldi! Bir köy çocuğu, diye bir yanıt işitildi. Fakat hızlı bir temel eğitimle erken yükselen bir yüksek atlama kulvarı da var, diye öteden bir […]


Zorn, Målarnas målare har han ofta kallats. Han är hundra femtio år nu. Zorn için gerçek yaşam olan, sanatı ile soluk alıp vermesi ölümünden doksan yıl sonra sürüyor.

Zorn, Målarnas målare har han ofta kallats. Han är hundra femtio år nu. Zorn için gerçek yaşam olan, sanatı ile soluk alıp vermesi ölümünden doksan yıl sonra sürüyor.

Anders Zorn, 16 Şubat 1860’da doğdu. Bu ne demektir? O, doğum günü hesabıyla, Zorn 150 yaşında, demektir. Nirengi noktası ise gelmiş geçmişlerin en iyilerinden bir resim dehasının yaşamı, sanat ile bugün de sürüyor demektir. Ölümsüz, sözü yer alır konuşmalarda, kimi olaylar ya da kimilerinin dünyasal varlıkları için. Değerli İzleyici, Siyaset, sanat, kişileri olduğu gibi, inanç […]


Stockholm’den bir sergi geldi, geçti; ‘Bits and pieces between life and death. “Turn a soldier’s pockets insideout and see what falls out. ‘What did the pockets of a World I Germany soldier contain? ‘How were American soldier fed in World II?

Stockholm'den bir sergi geldi, geçti; 'Bits and pieces between life and death. “Turn a soldier’s pockets insideout and see what falls out. 'What did the pockets of a World I Germany soldier contain?  'How were American soldier fed in World II?

Karlı bir günde Asker Müzesi’ne gittik. Kuşların, ağaçların uyuduğu bir saatti. Bu müzede özel bir sergi vardı. Adı; ‘Bits and pieces between life and death.’ Torbjörn Leskog’un (Leskog’s collection) bir kolleksiyonu; ‘Saker och ting mellan liv och död.’ Şöyle ki; adı şeyler ve nesneler. Sunuşta ilk önce bir tümce vardı. “Turn a soldier’s pockets insideout […]