Writer, Photographer, Journalist

Archive for April, 2010

Sarıkamış 1936 blog adresine otuz beş yıl yollarda kalan, labirentlerde yiten bir mektup nasılsa geldi… Onu bir bekleyen de vardır! Her mektup, kendisini bir bekleyen vardır diye yola çıkar. Bu nedenle eski mektup zarflarında kanat simgeleri vardır. Mektup bu kanatlarla uçar ve bekleyene ulaşır türü söylenceler de işitiriz.

Sarıkamış 1936 blog adresine otuz beş yıl yollarda kalan, labirentlerde yiten bir mektup nasılsa geldi... Onu bir bekleyen de vardır! Her mektup, kendisini bir bekleyen vardır diye yola çıkar. Bu nedenle eski mektup zarflarında kanat simgeleri vardır. Mektup bu kanatlarla uçar ve bekleyene ulaşır türü söylenceler de işitiriz.

‘Fotoğrafta dört kardeş ve dördü de evli oldukları için dört çekirdek aile imgelemi var. Yepyeni özlükleriyle dört çekirdek aile imgelemi,’ diyerek 1936 Sarıkamış adlı blog kulvarında koşmaya ara verdim uzunca bir süre. Evet! Özlükleriyle dört çekirdek aile imgelemi veren birisinden, bu satırların yazarına bir mektup var. Mektup uzunca bir yoldan gelmiş! 7.4.1976 günü ile ilk […]


Kars Platosu, Coruh Kanyonları, antrapoloji, yerel tarih ve çocukluk anıları; doğa, çevre, insan; yerine göre toplumsal ve yerel tarih gravürleri gibi görsel çağrışımlarla gelen öykü kişileri bu anılarda sahne alır ve yerel tarih mirası olarak geride kalırlar.; ‘Soyaile’ Onur Büyüğü Sayın Celal Şenocak ile söyleşi

Kars Platosu, Coruh Kanyonları,  antrapoloji, yerel tarih ve çocukluk anıları; doğa, çevre, insan; yerine göre toplumsal ve yerel tarih gravürleri gibi görsel çağrışımlarla gelen öykü kişileri bu anılarda sahne alır ve yerel tarih mirası olarak geride kalırlar.; ‘Soyaile’ Onur Büyüğü Sayın Celal Şenocak ile söyleşi

Bir toplumun yerel tarihi nasıl yazılır? Resmi tarih dışında, düzmece olmayan bir tarih! Çocukluk anıları hem yerel toplumsal tarih, hem o bireyin kişilik tarihi hem de içinde bulunduğu aile tarihini içerir. Tümüne bakınca tıpkı bir sarkacın salınımı gibi anlatı varyantlarıyla temel öykü sahne alır. Öteki açıdan anlatılar kimyasal bir ayrışma gibidir de. Konular öbekler halinde, […]


Kapadokya’da geleneksel toprak ve insan ve Prof. Dr. Sayın Şener Oktik ve söyleşinin üçüncü bölümü… Çocukluk anıları hem yerel toplumsal tarih, hem o bireyin kişilik tarihi hem de içinde bulunduğu aile tarihini içerir. Tümüne bakınca tıpkı bir sarkacın sakin salınımı gibi anlatılar, varyantlarıyla temel öykü çevresine sarılır.

Kapadokya’da geleneksel toprak ve insan ve Prof. Dr. Sayın Şener Oktik ve söyleşinin üçüncü bölümü... Çocukluk anıları hem yerel toplumsal tarih, hem o bireyin kişilik tarihi hem de içinde bulunduğu aile tarihini içerir. Tümüne bakınca tıpkı bir sarkacın sakin salınımı gibi anlatılar, varyantlarıyla temel öykü çevresine sarılır.

‘Kapadokya’da sekileme yapar, oraya toprak koyar maydanoz eker, domates eker, elmasını, kaysısını yetiştirir ama çoğu zaman bunları ticaret için yapmaz, kendi yaşamı için yapar.’ Bilim insanı olması nedeniyle Sayın Oktik, Kapadokya’yı başkalarının görmediği bir açıdan gösteriyor ki analitik deneme yazılarına kaynak yapılabilir bir değişim dinamiği ortaya çıkıyor onu dinlerken. Bu konuda 60’lı yıllardan belge olabilir […]


Simurg kurucusu İbrahim Yılmaz ile söyleşi; sahaflar ve kitapçılar, kitapçılar ve sahaflar; Sahaf sözcüğü Türkçe değil. Bu çevrelerde alışılmış, kullanım yerini algı ve olgu kapsamında sağlamlaştırmış sahaf ve sahaflar, kitap ve kitapçılarla işlevsel işbirliği içinde. İşlevsel işbirliği ortak paydası var bunların arasında. Bir anlamda biri ötekinin uzantısı. Bugün yeni basım bir kitap, yirmi yıl geçmeden sahaflarda bulunabilir. İşlevsel işbirliği ortak paydası budur. Sahaf sözcüğü köken olarak insan zihninde aykırı bir yer tutmaz bu ortak payda nedeniyle.

Simurg kurucusu İbrahim Yılmaz ile söyleşi; sahaflar ve kitapçılar, kitapçılar ve sahaflar; Sahaf sözcüğü Türkçe değil. Bu çevrelerde alışılmış, kullanım yerini algı ve olgu kapsamında sağlamlaştırmış sahaf ve sahaflar, kitap ve kitapçılarla işlevsel işbirliği içinde. İşlevsel işbirliği ortak paydası var bunların arasında. Bir anlamda biri ötekinin uzantısı.  Bugün yeni basım bir kitap, yirmi yıl geçmeden sahaflarda bulunabilir. İşlevsel işbirliği ortak paydası budur. Sahaf sözcüğü köken olarak insan zihninde aykırı bir yer tutmaz bu ortak payda nedeniyle.

Yeni kitapları da izleyen ve sayısı çok az kitapların özel yeri Simurg’u kuran İbrahim Bey görüntüde. Veysel Batmaz, beni İbrahim Bey’e götürdü ve tanıştırdı. Parmakkapı’da ikinci kat bir yerdi. Ardılı gidişim, kısa bir an, İbrahim Bey bir süre kayboldu ve elinde ‘Kanatsız Kuş’ adlı şiir toplamı kitabımla döndü. “Oğlumun adına..’ dedi. Böyle insanın içine işleyen […]


Adana’da bilardo imgelemi… Taş plak evet… komparsita çalıyor bugün… Turgay Bey ve bilardo ve Adana bilardo tarihine giriş…İlk fotoğrafta hem estetik olan hem zor olan bir vuruş var. Pek çok bilardocunun yapamadığı bir vuruştur bu. Yapılsa bile isabet oranı her bilardocuda aynı düzeyde olmaz. Çok çalışma isteyen bir vuruştur. Salt bilek, parmak devinimi ve refleksi değildir. Aynı zamanda bedenle – topun, çubuk/ısteka aracılığı ile zihinsel olarak da yakınlaştığı an başarı oranı yükselir ve vücut ısısı ile de tam bir konsantrasyon/yoğunlaşma ister ve bekler. Bu estetik vuruşa; “PİKE” deniliyor.

Adana'da bilardo imgelemi... Taş plak evet... komparsita çalıyor bugün... Turgay Bey ve bilardo ve Adana bilardo tarihine giriş...İlk fotoğrafta hem estetik olan hem zor olan bir vuruş var. Pek çok bilardocunun yapamadığı bir vuruştur bu. Yapılsa bile isabet oranı her bilardocuda aynı düzeyde olmaz. Çok çalışma isteyen bir vuruştur. Salt bilek, parmak devinimi ve refleksi değildir. Aynı zamanda bedenle – topun, çubuk/ısteka aracılığı ile zihinsel olarak da yakınlaştığı an başarı oranı yükselir ve vücut ısısı ile de tam bir konsantrasyon/yoğunlaşma ister ve bekler. Bu estetik vuruşa; “PİKE” deniliyor.

Turgay Bey ve ailesini tanıdıktan sonra zihnimde yer etti ve Adana kent olarak yaşamaya başladı. Adana’yı ve Sayın Turgay Bilgin’i son yedi yıldır kader birliği yaptığım, eşim Feryal Hanım nedeniyle tanıdım. Turgay Bey, Feryal Hanım’ın dayısı olur. Adana, Turgay Bey ve oğlu Bora ile oynanan bilardolar daha renkli ve çekişmeli hem de öğretici olur. Adana’ya […]


Cömert’ten Mektup, 9 Şubat 1972, ‘Başımdan geçen dertleri sonra genişçe anlatırım…

Cömert’ten Mektup, 9 Şubat 1972, ‘Başımdan geçen dertleri sonra genişçe anlatırım…

Şöyle ki; ‘..acele yazıyorum. Yazıyı postaya yetiştirmek…’ betimi, mektuptaki ikincil doğrudan işlevsellikle donanımlı. Evet bir yazı var, postaya yetişecek, bir de ‘o güne dek yanıt verilemediği için üzülme..’ ve ‘teşekkür’ ve daha sonra yazılma sözü verilen, açılıma ucu açık tanımlama var. Bedrettin Cömert’in ilk mektubundan bir pasajı bir daha izleyelim. ‘Ankara, 9 Şubat 1972 ‘Kardeşim […]


Muğla Köyceğiz’de Palmiye Müzesi ütopyası ve Dr. Ragıp Esener ile söyeşi…Güzeli neden uzaklarda arayacaksınız? Bakın hemen çok yakında bir adım ötede doğa harikası renk renk görsellikler sizleri bekliyor.

Muğla Köyceğiz’de Palmiye Müzesi ütopyası ve Dr. Ragıp Esener ile söyeşi…Güzeli neden uzaklarda arayacaksınız? Bakın hemen çok yakında bir adım ötede doğa harikası renk renk görsellikler sizleri bekliyor.

Doğa sanatları konusunda fazla söz istemez. İlkin toprak, su, hava ve güneş dörtlüsünün ortaya koyduğu ürünlere bakmak yeter. Bunları çok uzaklarda aramayın! Stockholm’un devasa botanik müze sarayında aramayın. New York’da, Londra’da, Güney Afrika’da, Paris’te, Venedik’te aramayın! Dr. Ragıp Esener, orada Köyceğiz’de bir ütopya peşinde koştu, yaşadı ve onu ‘Saklı Cennet’ içinde gerçekleştirdi. Muğla Köyceğiz çevresinde […]


Dört mevsim ara vermeden konuklarını ağırlayan bir turizm alanı var mı? Bu anlamda, Köyceğiz bir sağaltma merkezi olarak hem mikro hem makro planda hizmet sektörü yaratabilir. Sağlık, sağaltım albenisi yaratılırsa, uluslararası makro planda dış turizm acentalarının ilgisini çekecektir. Sultaniye kaplıcası, sağaltım turizmi.. Köyceğiz.. Belediye Başkanı Sayın Erbay ile söyleşi

Dört mevsim ara vermeden konuklarını ağırlayan bir turizm alanı var mı? Bu anlamda, Köyceğiz bir sağaltma merkezi olarak hem mikro hem makro planda hizmet sektörü yaratabilir. Sağlık, sağaltım albenisi  yaratılırsa, uluslararası makro planda dış turizm acentalarının ilgisini çekecektir. Sultaniye kaplıcası, sağaltım turizmi.. Köyceğiz.. Belediye Başkanı Sayın Erbay ile söyleşi

Köyceğiz, Sultaniye termali turizm profiline form verir kehanetinde bulundum geçen gün. Bu kahinlik sanılabilir. Dört mevsim ara vermeden konuklarını ağırlayan bir turizm alanı var mı? Bu anlamda, Köyceğiz bir sağaltma merkezi olarak hem mikro hem makro planda hizmet sektörü yaratabilir. Yerel bölgesel turizm sektörü, bir sağaltma alanı olarak, bilgi birikimini tamamlayabilir de bu tür talepler […]