Kulu Yerel Tarihi, Osman Demirörs/Tekin Sonmez Söyleşisi; Altıncı Yazı
Sevgili Osman Demirörs’ün iş yerindeyiz. Otuz beş yıldır Stockholm ticaret hayatı içinde kendisine saygın bir yer yapmış. Türkiye’den İsveç’e gelen en büyük grupta yer alıyor. Fakat ikinci öbekle 1970’li yıllarda Kulu’dan İsveç’e gelmiş. Aile bireyleri içinde bir ilke daha imza atarak, ilk kuşak Stockholmlu unvanına sahip olmuş. Ayrıca ailesinin lokomotif görevini de üstlenen Osman Bey’e, […]
Batı Rüyası, Kulu ve Modernite, Beşinci yazı
Felsefel planda farklı teorilerle karşımıza çıkabilir olan ve Batı’nın bugün farklı felsefel bakışının da katkılarıyla, bazı aydınlar tarafından eleştirel düzlemde yaklaşılan ve anarkist ya da “çevreci akımlar” tarafından yerden yere vurulan “modernizm” sözcüğünü, “yalın anlamda” başlama simgesi olarak alabilir miyiz? Tümü de kolay yoldan anlaşılabilir ya da anlaşılamaz afişler, duyurular, reklamlar, tanıtımlar dünyasının renkli vitrinlerinde […]
Kulu’nun İsveç’te geleceği var mı? Tandoğan Uysal/Tekin SonMez Söyleşisi, Dördüncü Yazı
Sevgili Tandoğan Uysal’ın evindeyiz. Yirmi yıllık gazeteci, fotoğrafçı; Başkentte İsveç sosyal, siyasal ve ekonomi kaynaklı haber tarihini güncel olarak olay yerinde izleyen, Türkiye ve Avrupa medya sektöründe başarılı haberler yapan gazeteci arkadaşımızın evindeyiz. Türkiye’den gelen en büyük grupla, gazeteci olarak güzel ilişkiler kuran Tandoğan Uysal yeni seçim öncesi anlamlı röportajlar da yaptı, Hürriyet Gazetesi’nde yayınlandılar. […]
Yazınsal Metinleriyle Evrensel Diller Ailesi Düzeyinde Yüklenen Misyon; Üçüncü Yazı
Değerli Okur,Burada işlediğimiz konu değil sadece, her konu her zaman yansızlık ister. Burada gündeme alacağımız konuların içinde çevreyi, olguyu, insanları tanıtmak da var, fakat tanımak esas konu. Kimler, nasıl başladı bu serüvene ve bir bütünün öteki parçaları, şöyle ki gördüğümüz gibi köklü bir nüfus hareketi olan ve bugün de hemen herkesi ilgilendiren durumu oluşturdu. Merak […]
http://konyakulutekinsonmez.blogspot.com Neden? İkinci Yazı
Değerli Okur,İlk yazıda mesleksel bir tutku ile simgesel bir anma yaparak söze başladım. Bu kez bir kent söz konusu. Modern kentler de arkaik kentler de yaratılan kurumlarla yaşar ve ölümsüzleşirler. Stockholm, bu anlamda Nobel Ödülü simgesi ile de son yüzyılın yarattığı bir Başkent oldu. Burada; “Svenska Akademien” yazısını dorukta taşıyan yapının önündeyiz. Nobel Müzesi de […]
Stockholm’den bir mektup var; On ikinci yazı
Beyaz Pardösülü Adam’dan sonra bu kez Yeşil Pardösülü bir Adam mektup gönderdi. Bu mektup, Stockholm’den. Fotoğraflarla birlikte değiştirmeden yayınlıyorum. T.S. ‘Sayın Yazar,Blog çalışmalarınızı gördüm. Washington ve New York kaynaklı kısa mektupları okudum. Bu konudaki görüşlerimi size iletmek isterim. Kısacası, ileri sürdüğünüz görüş açıları beni fazla ilgilendirmiyor. Bununla birlikte bana göre şunlar da var. Her ne […]
Stockholm’den bir mektup var; On ikinci yazı
Beyaz Pardösülü Adam’dan sonra bu kez Yeşil Pardösülü bir Adam mektup gönderdi. Bu mektup, Stockholm’den. Fotoğraflarla birlikte değiştirmeden yayınlıyorum. T.S. ‘Sayın Yazar,Blog çalışmalarınızı gördüm. Washington ve New York kaynaklı kısa mektupları okudum. Bu konudaki görüşlerimi size iletmek isterim. Kısacası, ileri sürdüğünüz görüş açıları beni fazla ilgilendirmiyor. Bununla birlikte bana göre şunlar da var. Her ne […]
Batı Rüyası Okulu Kulu; İlk Yazı
Değerli Okur,Kentler yazarlarıyla, sanatçılarıyla ölümsüzleşir; yazarsız, sanatçısız kentler silinip yiter. Dünyanın gelmiş geçmiş en önemli yazarlarından Strindberg’in doğup/büyüdüğü, yazdığı, ünlendiği; bazı nedenlerle uzaklaşmak zorunda kaldığı ve ölmek üzere zorlukla geri dönebildiği bir kent olan Stockholm’de neyi/neden yazdığımın ayırdındayım. Stockholm’de en büyük yabancı gurubu oluşturan Kulu üzerine “Batı Rüyası Okulu” başlangıcını yazdığım sırada, en verimli yıllarını […]
‘Beyaz Pardösülü Adam’a bir mektup daha; On birinci yazı
Sayın Gazeteci, Değişen dünyayı algılamak için sözlü dil yetmez insana tümcesini dördüncü yazıda kullandım. İnandırıcı olsun, olmasın görüleceği gibi, yazıdan başka söz, yazıdan başka kanıt yok elimizde. Eskiden kimileri için; “adamın sözü senettir,” derlerdi. Yok böyle bir gerçeklik şimdi. Belki unuttunuz! Bellek unutur! Başa döneceğim. Burada, önümüzdeki ekranda yazılı bir dünya var. İşlerinizin yoğun trafiği […]
‘Beyaz Pardösülü Adam’a bir mektup daha; On birinci yazı
Sayın Gazeteci, Değişen dünyayı algılamak için sözlü dil yetmez insana tümcesini dördüncü yazıda kullandım. İnandırıcı olsun, olmasın görüleceği gibi, yazıdan başka söz, yazıdan başka kanıt yok elimizde. Eskiden kimileri için; “adamın sözü senettir,” derlerdi. Yok böyle bir gerçeklik şimdi. Belki unuttunuz! Bellek unutur! Başa döneceğim. Burada, önümüzdeki ekranda yazılı bir dünya var. İşlerinizin yoğun trafiği […]
‘Beyaz Pardösülü Adam’a bir mektup var; Onuncu yazı
Sayın Gazeteci, Washington DC, sizin ilettiğiniz kısa haberle burada ilginç bir görüntü verdi. Salt ben değilim, tanışlarım da bu habere şaşırıverdiler…Orada göremediğimiz kim bilir daha neler var, diye söylendiler bile. Oysa öte tarafta ihtişamlı bir tören vardı. Şöyle ki siz oradan kısa bir haber ilettiğiniz günlerde dünya medyası ABD Başkanı Barack Hussein Obama’nın görev alma […]
‘Beyaz Pardösülü Adam’a bir mektup var; Onuncu yazı
Sayın Gazeteci, Washington DC, sizin ilettiğiniz kısa haberle burada ilginç bir görüntü verdi. Salt ben değilim, tanışlarım da bu habere şaşırıverdiler…Orada göremediğimiz kim bilir daha neler var, diye söylendiler bile. Oysa öte tarafta ihtişamlı bir tören vardı. Şöyle ki siz oradan kısa bir haber ilettiğiniz günlerde dünya medyası ABD Başkanı Barack Hussein Obama’nın görev alma […]