Sevgili Osman Demirörs’ün iş yerindeyiz. Otuz beş yıldır Stockholm ticaret hayatı içinde kendisine saygın bir yer yapmış. Türkiye’den İsveç’e gelen en büyük grupta yer alıyor. Fakat ikinci öbekle 1970’li yıllarda Kulu’dan İsveç’e gelmiş. Aile bireyleri içinde bir ilke daha imza atarak, ilk kuşak Stockholmlu unvanına sahip olmuş. Ayrıca ailesinin lokomotif görevini de üstlenen Osman Bey’e, yaşayan yerel tarih çerçevesinde yaşam deneyimleri anlatısı için NİS Media mikrofonunu yöneltiyoruz.
SORU; Sayın Osman Demirörs, hikayeleriniz var, dedeniz.. bir partiden siyasete atılmıştı değil mi?
YANIT; Dedem Millet Partisi İlçe Başkanıydı, yıllarca o görevi sürdürdü, 1961 yılındaki seçimlerde milletvekili adayıydı. Ama giremedi aynı listeden Kart ailesinden şimdiki CHP milletvekili Kart’ın dedesi girdi. Sonra 65’te de zaten dedem vefat etti, babam da 80’de. Babam çok küçüktü 42 yaşındaydı vefat ettiğinde. Öyle oldu işte zaman geçiyor.
SORU; Siz, aile olarak, çok erken ticarete başlamışsınız, doğru mu?
YANIT; O dönemde daha çok gaz ve mazot satışı vardı, ben doğduğumda ailenin seyyar benzinliği, bir tuz fabrikamız, bir tamirhanemiz, bir otobüs şirketi vardı, doğduğumda onlar vardı tabii! Nakliye şirketi vardı, bir restoran vardı.
SORU; Kulu’da mı bulunuyordu bunların tümü?
YANIT; Evet, yani üç beş tane dükkan vardı, hatırladığım şeyler bunlar, atladığım çoktur. Bizim ailenin bir özelliği Tekin Bey, Kulu’ya çok ‘ilk’leri getiren bir aile. İlk restoran ilk tamirhane, ilk benzinlik ilk tuz fabrikası, ilk kızını okutan aile, halalarım.. ilk betonarme dediğimiz inşaatçılıkta, Kulu’ya inşaatı yapan aile, işte biçerdöver, çiftçilik.. şimdi aklıma gelenler. Unuttuklarım vardır. İlk büyük bir çarşıyı yapan gene biziz, benim döneminde.. şu anda Kulu’da tek temel üstüne en büyük insaat bize ait.
SORU; Osman Bey her ailede lokomotif olur. Siz İsveç’te Demirörs ailesine lokomotif olmuşsunuz. Değişik anlatılarınızdan bunlar çıkıyor. Birisinde, otobüsle bir yere gitmek var, çocuksunuz, nasıl olmuştu?
YANIT; Şimdi dedem 65 yılında vefat etti, babam genç, ben çocuğum. Babam, işte sağa sola gitmeyi çok seviyor, bu arada en önemli şeyi unuttum, söyleyim; ilk sinemayı getiren yine bizim aile, en önemli şeylerden biri ve sinema çalışır vaziyette. Diğer şeyler de var ama onların pek faaliyeti yok, ama faaliyette olan sinema. Babam yine çıktı gitti, ben ordayım.. kamyon vardı, gidiyor geziyor, iki ay, üç ay gelmiyor, ve ben.. ben on yaşında o sinemayı işlettim yıllarca. Ben on yaşında kamyonlarla otobüslerle Adana’ya gidiyordum 10 film götürüp 10 film getiriyordum, daha on yaşında..yım.
SORU; Bunlar, yaşam olarak salt İsveçli için değil, her çocuk için çok şaşırtıcı şeyler değil mi? Buradaki çocuklara bakarak, şimdi nasıl hissediyorsunuz kendinizi Stockholm’de?
YANIT; Şaşırtıcı şeyler! Bugün gibi şimdi gözümün önüne geliyor film şeridi gibi. Konya’ya gidiyor film götürüyorum, o zaman filmler böyle şeydi 35’lik bir film koskoca bir sandık, kaldıramaz hamal tutardım.
SORU; Osman Bey, filmi sinemada kim oynatıyordu?
YANIT; Çalışan vardı ama ben herşeyi yapıyordum. Sinemanın makinistliğini de her türlü işini de yapıyordum. 10 yaşında bunu beceriyordum. 71 yılında, biz en son sinemayı kapattık. Dedemden sonra altı yıl daha devam etmiş…
SORU; 1965’de dedeyi kaybediyorsunuz, 10 yaşındasınız, sinemayı işletiyorsunuz, aşağı yukarı 16 yaşlarında sinema kapanıyor, 18/19 yaşında İsveç’e ilk gelenlerdensiniz, herhalde. Değil mi?
YANIT; Hayır değil! Kululular, arkadaşlarım vardı ilk gelenlerden.
SORU; Lise yeni mi açılmıştı o günlerde Kulu’da?
YANIT; Evet! Kulu’da lise yeni açılmıştı. İlk yıl toptan lise bir İsveç’e taşındı, tekrar kapandı, ertesi yıl tekrar açıldı. Bütün arkadaşlarımız buraya geldi. Ben de.. işte İsveç’e geldim. Yani buraya gelmek zorunda kaldık, çünkü bütün arkadaşlarımız burada. Öyle geldik. Geldik ve gidemedik hala buradayız. 1973 ve yıl 2008, ne olmuş.. 35 yıl.. zaman nasıl geçiyor Tekin Bey…
SORU; Kulu, Ankara.. Stockholm’e Uçakla mı geldiniz?
YANIT; İlk gelişim, Kulu, Stockolm hattında otobüs vardı.
SORU; Kulu’dan kalkan otobüs mu vardı? Stockholm, kaç saat sürdü?
YANIT; O dönem vardı. Beş gün sürdü. O dönemde Kulu/Stockholm hattında taksi de vardı, otobüs de.
SORU; Kulu’dan buraya, buradan Kulu’ya taksi, otobüs.. sürücüler, otobüs sahipleri, bunlar kimdi, nasıl oldu, nerede kaldınız?
YANIT; Kulu’daki taksiciler, Kulu’daki otobüsçüler, dolmuş hesabı, giriş çıkış yani.. O dönemin şartları neyse ona göre.. o dönemde şey yoktu vize.. yoktu, yoktu.. biz istediğimiz yere Türk vatandaşı olarak çıkıyorduk. Yani burda arkadaşlarımız olduğu için, Kulu’dan gelenler 70’e kadar biraz zorluk çekmişti. Ama 70’ten sonra gelenler… herkesin bir akrabası vardı.
Sürecek…