Writer, Photographer, Journalist

Kulu/Stockholm nüfus hareketleri; On yedinci yazı

Değerli İzleyici,

Kulu söyleşilerine bakarak, sözcüklerin teknik ayrışımı ile Kulu’ya yaklaşalım ve Kulu’yu yönetenlere bakalım.

Mehmet Ali Baran söyleşi analitik açıdan güvenilir bir başlangıç noktasıdır, dedim. Bu açıdan Kulu’yu algılamak için Kulu’yu yönetenlere bakmayı sürdürüyorum.

Nüfus hareketlerine bağlı Kulu gerçeğinin algılanması açısından Sayın Baran’ın yalın ve fakat sosyologları bile imrendirecek tartışmasız anlaşılır bir açıklaması var. Sisli ve bulanık olmayan bu açıklamada iki yanlı ve iki yöne yapılan göndermeler anlamlıdır.

Kulu’da evinde (Şubat 2002) yaptığımız söyleşide; ‘Kulu Avrupa’nın bir mahallesi oldu,’ diyor. Sayfalar dolusu akademik açıklamalardan daha net, sayısal istatistik çizelgeleriden daha anlaşılır Kulu/Stockholm gerçeğinin özü budur. Bir soru daha; ‘Gittiler fakat bu gidiş iyi mi oldu? Kulu’ya da yaradı mı?

‘İyi oldu.. hiç olmazsa para kazandılar.. Şimdi iyi paraları olanlar var. Kulu zengin oldu,’ diye yanıtlıyor,Mehmet Ali Baran ki bu toplumsal değişimin ekonomik kulvarını da açıklar niteliktedir.

Kulu/Stockholm gerçeğinin; dışa (Stockholm’e) göç ve içeri (Kulu’ya) göç olgusunun her iki sosyal boyutunu işaret eden Sayın Baran, üçüncü bir tanımlama ile ‘nüfus hareketlerine’ vurgu yapıyor ve diyor ki ‘..şimdi Kulu’da Kululular çok az, hepsi etraftan gelme,’ diyor. (Batı Rüyası Okulu Kulu, s.25)

Başta İsveç olmak üzere öteki ülkelere ve Türkiye’de büyük kentlere göç veren Kulu, Türkiye’de her yönden göç alıyor. Bu saptamalar, (bugün Belediye Başkanlığı yapan Sayın Ahmet Yıldız gibi) Kulu doğumlu ve fakat İsveç’te yaşayan ikinci kuşak aydınlarından Sayın Haydar Akan’ın söyleşisinde de var.

Sayın Baran’ın söyleşisi sürecek. Bu tür söyleşilerle ortaya çıkan ve ilk kuşak yöneticilerin ve ikinci kuşak aydınların görüşleriyle örtüşen odak noktaları da ileride sergilemeye çalışacağım.

Leave a Reply