Writer, Photographer, Journalist

Fotoğrafla gelen bir mektup haberi; Yedinci yazı

Değerli…

Doğu yakasında yürüdüğüm büyük parkın sınırı birden sona ermişti önümde. Dün kendimden uzaklaşmak için çıkmıştım sokağa.

İnsanlar da dört mevsim yeşil yapraklarını koruyan ağaçlara benzer, sözleri uçuyordu zihnimde.

Arkadan hızla gelip öne geçerek koşan “Beyaz Pardösülü Adam” ın bir elinde bir reklam afişi gibi minik bir bilgisayar vardı. Başını bir an geri döndürmüş ve; “Mektup yazın,” başlıklı iletinizi biraz önce aldım, trende mektup yazacağım,” diyerek koşa koşa uzaklaşmıştı.

Bu şaşkınlığımdam kurtulamamıştım ki, aşağıda izleyeceğiniz görsel iletiyi aldım. Ne yazacağımı bilemiyorum şimdi burada. Mektup yerine bana ulaşan Washington’da ünlü bir müze fotoğrafı var.

“Gelenlerin içinden kimileri mektup özelliği öne alınarak yayınlanacak,” sözüm de bellek dağarımda duruyor. Mektup yazmak ya da yazmamak, nedir,” tümcesini de unutmuş değilim.

“Mektup yazacağım, diye söz verdim” diyor, Beyaz Pardösülü Adam, kısaca iliştirdiği notta.
“Size ilk fırsatta yazacağım sözüm sözdür,” diye bir ek daha yapmış.

Burada anladığım kadarıyla, Beyaz Pardösülü Adam, kısa bir süre olsa bile (belki uzun bir süreyi içerebilir bir durumdur bu) kendisinden uzaklaşmak için bu fotoğrafı iliştirmiş. Ne zaman, nerede kendisine dönerse, orada mektup yazacağını sanıyorum, Beyaz Pardösülü Adam’ın. Ona bu şansı veriyor ve fotoğrafı yayınlıyorum.

Evet! Mektup yazmak, insanın kendisinden dışarı çıkmasıdır, bir yanı ile. Öteki yanı ise mektup yazmak için insanın kendisine dönmesi gerekir.

Uzlaşmaz ikilik gibi görünen bu durum, aslında bir şeyin öteki şeye dönüşmesi imgelemine bağlı koşulları da yedeğinde getirebilir. Kişinin varoluşma dağarına göre değişen şeylerdir bunlar.

İnsanlar da dört mevsim yeşil yapraklarını koruyan ağaçlara benzer, sözümü başka bir yerde daha oylumlu bir açıdan yeniden güncellemek isterim.

Bu, şu demektir belki de; her insan mektup yazma becerisini sadece bir ya da iki mevsimde gösterebilir… Mevsimler gelir geçer ve hiç mektup yazmadan, daha doğrusu iz bırakmadan gidenler de olur…

Sevgi, içtenklik…
Tekin Sonmez

Washington DC

Leave a Reply