Efter den borgerliga valsegern 2006 utsåg Anders Borg finansminister.
Från att som ung ha omfattat nyliberal idéer har han på senare år i likhet med sitt partis utveckling drivits allt längre mot mitten.
Anders Borg from 1990 to 1991 Borg was an editorial writer for the newspaper Svenska Dagbladet.
Değerli İzleyici,
Genel ve yerel seçim kampanyaları daha çok sanal bir dünya sahnesine yansıyor.
Caddeler 2010 seçimlerine ilgisizlik havası verirken, afişler her gün farklı şekilde ortaya çıkıyor.
Sağ üst köşede tepe üstü gelen bu afişte sahne almış bu kişi bu ülkenin Ekonomi Bakanı.
Svenska Dagbladet adlı gazetede köşe yazarlığı yapmış.
Carl Bild Başbakan olduğu dönemde ona çalışmış.
Kısacası Carl Bild’i yetiştiren ekolden geliyor ve Anders Erik Borg (M) partinin geleceğine oynuyor.
‘Moderata Samlingspartiet’ adlı hükümet ortağı merkezde ve burjuva ideolojisi ile köklü bir parti.
Bu afiş fotoğrafını bulup getiren Dedektif Kim.
Kendisi ile çalışan bir de fotoğrafçı bulmuş.
Benim görmek istemediğim afişleri bulup bulup getiriyor. Bakalım bu iş nereye varacak!
Pertavsızını uzatarak afişin sağ alt köşesindeki yazıyı büyüttü ve ‘bak’ dedi.
“Den här mannen ansvarar för svensk ekonomi. Idag är 450.000 arbestlösa.
“Ändå vill han inte satsa tillräckligt på fler jobb i välfärden, rejäla offenliga investeringar eller ökad stöd till byggandet. Det är DUMTSNÅL”
“Bu adam İsveç ekonımisinden sorumlu. Bugün 450.000 kişi işsiz…”
Dedektif Kim, başımda beklemedi ve beni bu çapraz ateş altında bırakıp gitti.
Ben de Ekonomi Bakanı Sayın Borg’un afişi yanındaki yazıyı orada bıraktım.
Konu mu yok! Bana kalsa modadan, giyimden söz edeceğim.
Çeşitli partilerden parlamentoya giren artist gibi gençlerden söz ederim.
“HQ Bank säljs för en krona – ingen vill köpa.”
Gazetenin sağ üst köşesinden bir haber. Banka bir krona, alıcısı yok.
İşte size bir haber daha. “Pensionärer – en ny maktfaktor i Europa.”
Emekliler yeni bir iktidar faktörü Avrupa’da. Nasıl!
İsveç’te emeklilerden vergi indirimi, siyasi partiler arasında bir yarışa dönüştüğü günlerde Avrupa’dan ses geldi.
Dün, 7 Eylül 2010, Paris’ten bir bomba gibi bir haber geldi.
“Mer än två milyoner demonstranter hoppas de franska facket få ut på gatorna tidsag, manar till strejker och protester mot franska regeringens planer på att höja pensiensåldern från 60 till 62 år.”
Fransız sendikası(CGT) en az iki milyon protestocu ile salı günü gösteri ve iş bırakımı tehditi yapacak ve Fransız hükümetinin emeklilik yaşını 60′dan 62′ye yükseltme planına karşı sokakları dolduracak..” türü bir haber.
Ben bu habere göz atarken, tam bu sırada Dedektif Kim de geriye döndü. Elinde döner paketi.
Gelişini uzaktan yayılan koku ile farkettim fakat masadan kaçamadım.
Elimde gazeteyi görünce; “bu habere devam edelim,” dedi. Masaya bir liste koydu.
Avrupa’da emekliler için kötü zaman. “Sämre tider för Europas pensionärer”
İşverenler, emeklilik sınırını 70 yaşına çıkarmak istiyor. “Arbetsgivarna vill höja gränsen tıll 70 år”
Bu iki haberden sonra bir de fotoğraf koydu masaya Dedektif Kim.
Hayır bir değil iki… Bunları gördün mü, diye sordu.
İngiliz nezaketini elden bırakmadı o sırada.
Sabah 09:20 ve bu yuva çocukları yürüyüş yapıyorlar, dedi.
Sen bu saatte uyuyor olmalısın, herhalde, dedi.
Kokular saçan döner paketini aldı kapıya yöneldi. Hayırlı seçimler, demeyi de unutmadı.
Orada ben ona ne diyeceğimi düşünürken o gözden kaybolmuştu.
Anlaşıldığı kadarıyla Dedektif Kim bir gol daha attı ve gitti.
Bakalım bu işin sonu nereye varacak.
Sevgi, içtenlik…
Tekin SonMez
Eylül 2010, Stockholm
Fotoğraflar: Feryal Özkale Sönmez