Tekin SonMez BenAras adlı romanını yazdığı günler.. Hindistan
Değerli İzleyici,
Yaratı, yapıt ve yaşanan’ın içselliği dışsallığı, yazarın kendi yaratısına karşı ‘ben’likten çıkıp bilinç, bilgi ile dışavurumcu ‘öteki’liği elde etme uğraşısı, nicedir modern yazın dünyası için ilgi çeken konulardan birisidir.
Modern yazın dünyası, yaratı sırasında yazarın geride bıraktığı yaşanmış olan ‘yitik zaman’ ardındadır. Başkaları için de kendisi için de yaşanmamış gibi yaşanmış zamandışı bir zamandır yapıt!
Çünkü yapıt, yazarın içselliği’nden ötelenen yaşanmış olan yitik ve gizem dolu zaman’ın çocuğu’dur.
Bu yitik zaman, yazar’ın çağ aidiyeti ve zamandaşlık bağıntısı olmakla birlikte yazar’ın kendiliği; zamandışı biricik bireyselliği de bulutsu ya da saydam bir görünürlük anlamında ele alınabilir.
Yazar bir anlamda ötelediği; yetenek, bilgi birikimi ve becerisini, istençle öteki kıldığı yaşanmış olan yitik zaman ile birlikte yaratma süreci içindeki gizleri de birlikte götürmektedir.
Okur için, yapıt’ın kapalı odaları, kilitli kapıları vardır ve anahtarlar gürleyip akan bir ırmağa atılmıştır. Anahtarları alıp giden ırmak, yaşanmış olan yitik zaman’dır. Uscu, bilimden yana modern yazın ve analitik eleştiri bu gizlerin peşindedir.
Ortaya çıkan sonuç; çağ zamandaşlığı, artı doğal çevre, sosyal insan faktörü, artı kullanılan dil ve bu dilin yazarla içselliği ve yazarın öteki dillerle ilintisi ve tüm bunlara koşut yazım süreci ve yazım nesnesi olan şeylerin yazarda yarattığı ruhsal titreşimler ve bu süreçle oluşan çok özel biricik bireylik sınırlarıyla ötelenen yazarın dünyevi olan kendisidir.
Dünya Evi’nde bir ara çok karmaşık (kompleks) konaklayan yazar, zamanla ve nesnelerle içrek, yapıtla yaşayan, yok edilemez, silinemez bir ruh/özü, yapıtın içinde bırakıp yitmiştir.
Yazar, yapıt/roman, yaşam üçgeni;yazar/yapıt arkaplanıdır.
Geriye dönmeyecek olan insan/yazar, geride bıraktığı saklı zaman arasında yaşamaktadır. Artık ne tek başına bir yapıttır o, ne de tek başına bir yazar/insan’dır. Yazarın elinde saklı sözlere bürünen anlatıların yazınsal metinler olarak kitleselleşme isteği, yazarın altar egosundaki gizli biricik beklentisidir.
Dil/uslama becerisi, yansı mahremiyeti; çevre, zaman/insan koşullarıyla örüşen/ayrışan, bireşen, örtüşen; tümleşen tekleşen rastlantıların diyalektik evreleriyle ortaya çıkan bir üründür yapıt.
Roman, deneme, şiir, öykü türlerindeki arka plan, her biri ayrı ve tek tek ve tümü birlikte; bu nedenle her yaratıcı için önemlidir.
Sevgi, içtenlik…
Tekin SonMez
Stockholm, 20 Aralık 2009