Mektup türü yazınsal metinlerin temelidir.
İlk gün yazısında “Sevgili Dünya” başlıklı bir “mektup” yazı var.
İlk gün neden bir mektup örneği sundum, buna geçmeden önce, yazınsal metinler olmadan uygarlık olmaz, tümcesini anımsayacaksınız.
Evet! Bu tümce, kısa bir başlangıç / giriş; “Neden TekinSonMez Blog” parçası ile sunulmuştu.
Benim temel tezim şudur. Sözlü dillerle yetinenler tarihin tekerleği altında kalılar. Sözlü diller, uygarlaşma sarmalına yetmez. Dahası var, sözlü dillerle yola çıkanlar ve ifade aracı olarak sözlü dille yetinen kavimler yok olurlar.
Yazınsal metin dili edinemeyen toplumların bireyleri, öteki dilleri öğrenmekte zorlanırlar ve hatta başarısızlığa uğrarlar. Yazınsal metin dili demek, o bireyin kendi dilinin yazılımını da iyi bilmesi demektir. Yazınsal metin, edebiyat dili, uygarlaşmanın da göstergesi olur.
Yazınsal metinlerler; roman, deneme, öykü, söyleşi gibi teknik kullanımları farklı türlerdir.
Oryantal kahve kültürüna bağlı olan toplumlarda sözlü iletişim başat bir ifade aracı olduğu için, yazınsal metinlerle ilişki kitleselleşemez.
Kitleselleşerek mektup yazmayı sağlayamamış toplumlardan geldiğimizi unutmayalım.
Bu ne demektir? Sözlü dillerden, yazınsal metin diline geçme evresini yaşamamak demektir.
Yazınsal metin diline kitlesel olarak geçme evresini yaşamamak, kitlesel olarak uygarlaşmada sorunlar yaşamak demektir.
Böylece mektup türünün, neden temel bir yazım yolu olduğu; şöyle ki mektup yazımında kitleselleşme olmaz ise kitlesel uygarlaşma olmaz ilkesi ortaya çıktı.
Bu düşünceye nasıl vardım, diye bana sorabilirsiniz.
Ben de sizden bir dilekte bulunacağım. Haydi, görelim bakalım!
Lütfen, konu ne olursa olsun, bana kısa bir mektup yazar mısınız?
Tekin Sonmez
Maryland 2 Ocak 2009