Ani Platosu, Urartu/Hurri/Ani Üçgeni’nin kalbidir; foto by,T.SonMez
Değerli İzleyici,
Kars Platosu başlığı altında dağınık olmayan, fakat birbirlerinden kopuk görünebilir kısa anlatılarla belli bir noktaya doğru ilerliyoruz. Bu büyük coğrafyanın mikro noktaları var, ilkin buralara takılırsak makro plandaki nüfus hareketlerini gözden kaçırırız. Kars Platosu sosyal siyasal eonomik geçmişiyle bizden önceki düşünürlerin ve önderlerin sandıklarından çok büyüktür. Buna yaklaşmayı deniyorum.
Coğrafi planda ‘Hayal Üçgenleri’ diye adlandırdığım bölgenin, Kars ile bağlaşık açısında Urartu kalıntılarını, Ani örenlerini de içeren tarih planlı budunbilimsel sosyal üçgenler var. Örneğin birisi; Hurri, Urartu, Ani kültür üçgeni. Bir de bu üçlüye önkültür oluşturan tarih öncesi tozlu topraklı labirentlerin içinde unutulmuş, fakat bu bölgedeki uygarlık kilometre taşlarından en önemlilerinden biri Hurriler var. Örneğin makro planda Hurri, Hitit, Mitanni tarih üçgeni var.
Hurri Kültürü’nün, zaman tünelinde unutulan ya da yiten kalbi var!
Evet! Şimdi objektifimizi buraya döndürüyoruz. Bu bölgedeki doğa örtüsü ve iklim özellikleriyle yüksek dağların ortasındaki korunaklı bir plato oluşu, tarih öncesi çağlardan en eski dönemlere ait arkeolojik buluntularla zenginleşiyor. Av hayvanları zengin çeşitliliği ile Kars Platosu bölgesi önemli nüfus ve iskan hareketlerine sahne olmuş.
Son kırk yıl içinde yeni keşiflere açık Urartu öncesi buluntularla Kars/Kağızman yakınlarında bulunan ‘Yazılıkaya’ kayaaltı sığınağı ile ‘Kurbanağa Mağarası’nda üst paleolitik nitelikte pek çok kaya resimleri bulundu. Bilim insanları bunların ‘on iki bin ile yedi bin yıl öncesi’ bir döneme tarihlendiğini ileri sürdüler. Ortaya çıkarılan ‘erken bronz çağı’ kültürünün bu bölgedeki arkeolojik bulguları söz konusudur. Bu bölgede, Urartu öncesi Hurri varoluşunu gösteriyor.
Tarih öncesi iki binli yıllarda dorukta bulunan Hititlerin sanat ve din açısından ilk başlarda Hurriler’in etkisinde kaldıklarını, bir Hitit uzmanı olan C.W.Ceram da “Tanrıların Vatanı Anadolu” isimli yapıtında itiraf ediyor.
‘Boğazköy metinlerinin topluca gözden geçirilmesi, bunların en az sekiz dil kullandıklarını ortaya koyuyor.’ Ona göre; ‘Akadca, Sümerce, Eski Hintce, Hurrice, Protohattice, Luvice, Balayca, Hititce.’
Kars Platosu’nu ilgilendirdiği için devam ediyorum. Ceram’ın üstünde durduğu: ‘Hititler’in Küçük Asya’ya göç ettiklerinden kuşkumuz yok!’ diye yazmasına karşın: ‘Sorun şudur,’ der ve ortaya çok önemli sorusunu atar:‘Nereden gelmişlerdir bunlar?’ Bu sorunun yanıtı, tarih öncesi nüfus hareketlerinin oluştuğu bölgeleri ve geçtikleri yolları içerir ve bu da bizi ilgilendiren kültür katmanları kaynağına götürür.
Üstelik kaldı ki bu nüfus hareketlerinin açık ucunda Musevi Hazaralar, son yüz, yüz elli yıllık süre boyunca Kars Platosu güncel tarihini de kapsıyor. Buradan Anadoluya kitlesel yerleşme gerçekleştiği için buna ayrıca daha geniş zaman ayıracağım.
Tekin SonMez