Bu fotoğrafta bir aile öyküsü var. Daha özü bu aile fotoğrafla bir öykü bırakmış geride. Bir kent, kasaba anısı bırakılmış. Her birey farklı an ve değişik zamanlar peşinde koşacakları sırada, kendilerine verilen rolü sahnelemeden önce bir araya gelmişler ve sonsuzluğa doğru yol aldıklarını da bilmeden resmedilmişler.
Resmeden kim? Bu fotoğrafı kimin çektiğini bilmiyoruz evet. Bu an’ı dondurup o biçemiyle bırakıp yiten kişiden hiç bir iz yok elimizde.
Çekim sırasında adsız bir kahraman olacağı sezgisini yaşadı mı, görsel bir sanat ürünü ortaya koyduğunu ayrımsadı mı, kaç saat bekledi bunu çekmek için ve ne tür teknikler kullandı, örneğin bu fotoğrafın arabını cam üzerine mi aldı? Olası, körüklü ve ayaklı bir makine kullanıldığını düşünebiliriz. Hangi dili kusursuz konuşabiliyordu, hangi dilleri biraz kullanabiliyordu bu an’ı oraya resmeden kişi, bu konuda bilgimiz yok.
Bir konuyu kestirmek zor değil, o kadar zor değil. Körüklü ve ayaklı ve yere sabitleştirilen, çekerken siyah bir torbanın geniş ağzından objeye bakılan ve ona göre körüğün ileri geri oynatılmasıyla netleşme tonları sağlanabilinen bir makine kullanılmıştır bu çekimde.
Fotoğrafçının, özel durumlar için varlıklı ailelerin yapacakları ödemeye göre, evlere gidebileceğini de düşünebiliriz. Bu görsellik elde edilsin diye ortaya konulan önhazırlık çabasında bir arkaplan var. Arkaplanı gören gözle bu görselliğe bakınca daha başka öğeler de ortaya çıkar. Her birey üzerinde tek tek çalışan bir sanat gözü var burada.
Bireyler nereye, nası bakacak? Buna yön veren kim? Ön sırada yerde oturan iki çocuk da bağdaş kurmuş? Bir rastlantı mı bu? Yoksa bu duruşu onlara öneren ve denetleyen sanatçı mı? İkinci sırada sağ uçtaki erkek çocuk, bir elini çenesine tutundurmuş. O eli, o çeneye götürüp orada durması gerektiğini söyleyen kim? Aynı sırada öteki uçta bu kez kız çocuğunun duruşuna bakalım. İşte oradan bakıyor!
Bir eli yanındaki bayanın sol dizinin üstüne bırakılmış duruyor. Diğer eli, serbestçe sarkıyor aşağıya ve bayanın eli gerilimsiz dokunuyor kız çocuğunun koluna. Onlara bu fotoğrafta bu duruşu veren kim? Biraz daha bakın! Uçlarda oturan iki bayan, içteki kollarını diz üstü getirmiş ve ellerini orada serbest bırakmışlar ve öteki elleriyle, gergin olmayan birer dokunuşla yanlardaki çocukların sokulmalarına olanak vermişler.
Nasıl? Bu ikilideki kol ve el tutunmaları simetrik değil mi? Bu simetri duyumu ortadaki bayanın ve önündeki çocuğun kolları ile pekişiyor. Dahası da var! Ortadaki iki bay giyim ve duruş tarzıyla merkez güç simgeleri olarak bu simetri vurgusunda odak noktadadırlar. Nasıl!
Sırtını merkez güç odağına vererek ortada oturuşuyla, bu bayanın verdiği özel simgeler var. Başı siyah bir tülbentle bağlı bayanın önünde ve her iki yanındaki dört erkek çocuğun da annesi olması, bu sahnede merkez gücü temsil etmesi için yeterli bir neden sayılmalı. Evet! Bu insanların yaşadıkları bu toprak parçası nerede olabilir? Hangi yıllarda çekildi bu fotoğraf? Bu fotoğrafta birden fazla gizem var.
Meraklısı için bu fotoğrafta bir aile öyküsünden daha fazla şeyler, şöyle ki, anlatıcısını uzun yıllar sessiz soluksuz sabırla bekleyen bir tarih var. Anlatıcısı nerede? Değerli İzleyici, bu konu burada sürecek.
Sevgi, içtenlik…
Tekin SonMez
Stockholm, 10 Aralık 2009